Nazım Hikmet Kısaca Hayatı

Türk şiir dünyasının en büyük isimlerinden bir tanesi olan Nazım Hikmet, eserleri kadar hayatıyla da çarpıcı bir hikayeye sahip olmuştur. Bu sayede kaleminden dökülen birçok dize, şarkılarda ve bestelerde yerini almıştır. Sadece edebi değil, sosyal ve siyasi anlamda da fırtınalı zamanlar geçiren Nazım Hikmet, komünist edebiyat akımının daha romantik bir yansıması olmuştur. Şiirlerinde kullandığı konular ve düşünceler yüzünden, defalarca tutuklanmak zorunda kalmış ve resmen romanlara konu olacak şekilde birçok farklı olay yaşamıştır. Türk edebiyatının dünyaya tanıtılmasında üzerine düşen görevi yapan Nazım Hikmet, bu sayede birçok farklı eser vermiştir. Mezarı Moskova’da bulunmakta ve 2009 yılından itibaren tekrar vatandaşlık kazanmış olmaktadır.

Nazım Hikmet Ran Kimdir?

Selanik’te doğan Nazım Hikmet, ilk şiiri olan Feryad-ı Vatan’ı 1913’te yazarak sadece 11 yaşında marifetini göstermeye başlamıştır. Denizcilere yazdığı şiirin beğenilmesi sayesinde de, Bahriye Mektebi’ne kabul almıştır. Tabi ki mezuniyetinden sonra orduda çok duramamış ve aşırı düşünceleri sebebiyle ordudan ilişiği kesilmiştir. Hece ile yazma tekniğini kullanan Nazım, ilerleyen yıllarda popüler olacağı şiirlerini ortaya çıkartmıştır. Özellikle Sovyetler üzerindeki izlenimleri, şiirlerinin konularını o yönden değiştirmeye başlamıştır. Hece ile yazılan şiirleri, bestelere uyduğu için, genel olarak şarkı dizelerinde de yerini aldı. Düşünceleri, zamanın edebiyatından farklıydı. O yüzden hep aşırı bulundu ve defalarca tutuklandı.

Nazım Hikmet’in Eserleri

Nazım Hikmet, sayısız denecek kadar çok eser vermiştir. Düşünceleri ile birlikte Türk edebiyat dünyasında farklı bir sayfa açmıştır. Yapıtları genel olarak bütün dünya dillerine çevrilmiştir. Bu sayede de birçok farklı ülkede edebiyat tekniğimiz öğrenilmiştir. Memleketimden İnsan Manzaraları, Nazım Hikmet’in en önemli eserlerinden bir tanesidir. Ayrıca Kurtuluş Savaşı Destanı ise farklı bir anlatım tekniği içermektedir. Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim eserinde, Nazım Hikmet’in yararlandığı farklı teknikler, kitabın son derece ilgi görmesini ve çok sayıda okunmasını sağlamıştır. Dağların Havasından kitabı, Osmanlıca yazılmış olmasına rağmen, dönemin izlerini çok iyi taşımaktadır. Ayrıca zamanın ötesine geçen Gece Gelen Telgraf eseri de, yine Nazım Hikmet’in baş yapıtlarından bir tanesidir.